Yazlık kışlık mevzuu..

Bu günlerden "hurç" benim için..

Yıllardır nesilden nesile devam eden bir aile geleneğimizdir.

19 Mayısta yazlıklar çıkar, 29 Ekimde kışlıklar çıkar.

Ben bu yıl bir hafta erkene aldım bu işi.. Malum bizim nesilin küresel ısınma, mevsim kayması gibi sorunları var.. Donduk yahu daha fazla dayanamayacağım!

Bu konuyu niye bu kadar muhimsediğimi merak ederseniz şöyle açıklıyım:

Bu yazlık-kışlık seremonisi rahmetli anneannem Melahat Pekin'den kalma bir âdet..

Asilzadedir kendileri..Bir paşa kızıdır.. 

Asker kızı olmanın getirdiği tertip, düzen ve disiplin iliklerine kadar hissedilirdi..

Zaten farkettiyseniz yazlık kışlık günleri bile resmi bayramlara göre organize edilmiştir:)) O kadar asker kızıydı yani!

Melahat hanım 1950li yıllarda İzmirden memleketimize gelin gelmiş.. 

Bilimum görgü kuralları, hanımlık becerileri, el işleri, hamaratlıkta ne kadar ileri gidebiliriz gibi konularda Afyonlu hanımlara örnek olmuş bir kişilikti..

Anlatılan o ki anneannemlerin konağı, o dönem için  şimdiki "sabah programları" tadında bir hizmet sunuyordu..

Gelen genç kızlar sırayla anneannemden çeşitli hünerler öğreniyor.. Ve tabi öğrenirken  çocukların bakımına da yardımcı oluyorlardı.. Harika evyapımı yiyecekler, sohbetler, muhabbetler de işin tadı..

Anneannem vefat edene kadar evini, tüm Afyon hanımları ziyaret etmeye devam ettiler.. İnanmazsınız o bayanlardan yaşlanan büyüklerin yerini zamanla çocukları, hatta torunları aldı..saolsunlar..

Melahat hanımın torunları olarak, biz ise biraz fazla düşkündük kendisine..

Yıllarca kıskandık gelen misafirleri..

Hadi biz aşığız kendisine, binlerce hikayemiz var onunla..

Peki bunlar da noluyor canım.. Hepsinin ağzında aynı cümle.. "Melahat teyzemin hayatımda önemli bi yeri vardır.."

O öldükten sonra daha iyi anladım..Gerçekten önemli bi yeri vardı hayatlarında.. Yaşam enerjisi aşılamak!

O özeldi.. Farklıydı.. Gerçek bir Cumhuriyet kadınıydı...

Sanıyorum tam da bu nedenle anneannemin vefatından sonra Afyon Sanat Okulunda adına bir müze oda yaptırıldı..Ne mutlu..Ruhu şadolsun..

Neyse konumuza dönelim..

Melahat hanımın da hayatındaki önemli bir yeri "hurçlar" kaplıyordu :)

Onun için hurç herşey demekti!

Muhteşem bir titizlikle her yıl bu geleneği yerine getirir.. Gönül rahatlığıyla yeni mevsimi karşılardı..

5 çocuk ve 10 torun naftalin-ütü ve hurç üçgeninin içinde büyüdük biz:)

Vee şimdi 2013 yılında ailemizin ilk evlenmiş torunu olan ben, anneanneme bağlılımı hurçlara verdiğim önemle gösteriyorum! Buyrunuz efem:)

Anlayacağınız ananemden anneme, annemden bana, benden de kızıma geçecek bir âdet bu yazlık kışlık mevzuu..

Herkese mutlu bir kış diliyorum..

Sevgiler..