Size Anlatacaklarım Var: Duyusal Bütünleme Terapisi

Selamlaaar:)

Bu hafta istanbulda bir yoğun eğitime daha katıldım.. Konu  "duyusal bütünleme"ydi ve 40 saatlik bir eğitimdi..

Biliyorsunuz benim iki kimliğim var.. Ben hem özel çocuklar için çalışan bir profesyonelim, hem de bir özel çocuk ablası..

Yani bir tarafım "aile" bir tarafım "profesyonel" :)


Eğitimde bu iki kimliğime de faydalı olacak pek çok bilgi öğrendim.. 

Sizinle bu yazıda "aile ben" olarak öğrendiğim bilgileri paylaşacağım.. 

Amacım benim kurduğum bağlantıları sizlerin de kurmasını sağlamak..

Öncelikle Duyusal Bütünleme Terapisinden biraz bahsedeyim.. 
Bu terapi yöntemini Doktor Jean Ayres ve ekip arkadaşları 1980li yılların sonunda oluşturuyorlar.. Gelişimi halen devam ediyor..
Dr. Ayres bir Ergoterapist(occupational therapist) ve doktorasını eğitim psikolojisi üzerine yapmış..

Multidisipliner(birçok alanın birleştiği) çalışmalara olan sempatimi benimle çalışan herkes bilir:) 

Ergoterapi ve Psikoloji birleşimi olan bu yaklaşımı kendime çok yakın buluyorum..

Duyusal Bütünleme Teorisinin temel mantığı diyorki, çiçek koklamak gibi basit bir beceride bile bireyin başarılı olabilmesi için tüm duyularının uyum içinde çalışması gerekir..
Tüm duyularımız merkezi sinir sistemimizin bir parçasıdır.. 
Eğer bireyin merkezi sinir sistemi iletiyi "alırken" yada "işlemlerken" düzgün çalışmazsa çıkan sonuç düzgün olmaaz!
Mantıklı!
En basit ve yalın haliyle mevzu bu..

Bu terapi, tabi ki henüz çok yeni ve gelişim aşamasında.. 

Boylamsal çalışmalar henüz yapılamamış.. Yani 3 yaşında bu tedaviyi alan çocukların 15 yaşındaki hallerini karşılaştırmak mümkün diil henüz..

Ancak bu terapi yöntemini geliştiren klinisyen ve akademisyenler çok yoğun bir çalışma içindeler..

Henüz gelişme halindeki bu yöntemi bu kadar güçlü kılan şey ise aldıkları sonuçlar!
Elimizin kolumuzun, dilimizin gözümüzün beyinde ve tabi merkezi sinir sisteminde nereler tarafından yönetildiğini çok iyi analiz ediyorlar.. 
İşte bu sayede sağlam bağlantı noktaları kuruyorlar..

Ve kurdukları bağlantılarla organizmayı(bireyi, çocuğu) şekillendiriyorlar..

Aslında "mümkün sınırlarda" beyinde resmen yeniden programlama işlemi bu yaptıkları:)

Ve işte bu kısmıyla bu terapi beni çooook etkiliyor!

Nokta atışı yaptıkları o kadar çok çalışma varki..

Yaklaşık 5 yıldır merkezlerimizde duyusal bütünleme çalışmalarını izlerken çok enteresan sonuçlar gördüm..
Uzmanlarımız defalarca tek seansta gözle görülür değişimler yarattı çocukta :) 
Tv de bir tür illüzyon programı izler gibi hissettiğim seanslar çok oldu:)

Ancak hep merak ettiğim bir konu vardı.. Seansta gördüğümüz bu değişim kalıcı mı yoksa kısa süreli mi?

Ve sonunda bu hafta merkezimizdeki uzmanların, hocalarının hocasıyla tanışma imkanı buldum:)
Duyusal Bütünleme Terapisini geliştiren Doktor Ayres ve ekibinden çok kıymetli bir eğitmendi eğitimi veren hocamız:) 
Otizm, öğrenme güçlüğü ve motor planlama problemi olan çocuklarla yaptıkları seansları izleme şansımız oldu.. 

Sorularımın çoğuna cevap niteliğinde bir eğitimdi.. Normal gelişim gösteren çocuklarda da işe yarayacak bir çok bilgi öğrendim🤓

Nasıl keyif aldığımı siz düşünün artık:)

Şimdi de biraz bu terapinin methodundan bahsedeyim:

Duyusal Bütünleme Terapisi dünyanın her yerinde yalnız ve sadece ergoterapistler ve fizyoterapistler tarafından uygulanıyor. 

Başka hiçbir meslek grubuna terapistlik yetkisi verilmiyor, çok net!

Ülkemizde, ben en çok spor eğitmenlerinin bu işi yaptığını iddia ettiğini duyuyorum ailelerden.. Yani demek ki terapistinizin diploma ve sertifikasını görmeniz gerekiyor.. Aman dikkat:) 

Devam edelim..

Uzmanlar SIPT değerlendirme kriterleri ile çocuğu değerlendiriyorlar..

Problemli olduğunu düşündükleri noktaları belirleyip ona göre eylem adımlarını planlıyorlar..

Duyusal bütünleme konusunda eğitim almış iyi bir terapisti nasıl ayırd edersiniz? 

Size Damla'ca basit bir tüyo vereyim..

Terapist:
Üniversite diplomasını ve sertifikalarını duvarda asılı gördüğünüz kişidir:)

İyi terapist:
Tam olarak ne çalıştığını ve hangi sonucu görmeyi beklediğini net olarak söyleyebilen terapist "iyi" bir terapisttir.

Çok iyi terapist:
Görmeyi beklediği sonucu size baştan söyleyrbilen, ve hedefine ulaşan terapist ise "çok iyi" terapisttir:)

İyi niyetli kişi:
Olumlu sonuçlar gördüğünüz ancak yöntemini size anlatamayan kişi ise terapist değildir.. "Tesadüfen" iyi sonuç alan iyi niyetli bir kişidir..

Şarlatan:
İyi bir sonucu şov olarak size gösterip, daha iyi sonuçlar görmek istiyorsanız büyüüük paralar ödemenizi isteyen kişi de bir terapist değildir.. Şarlatan olma ihtimali yüksektir :)

20 yıldır ailece pek çok tipte kişi tanıdık.. Bu sınıflandırmaya güvenebilirsiniz ;)

Gelelim size yarayabilecek diğer teknik bilgilere..

Duyusal bütünleme terapisinde terapi sonucu, davranıştan ölçülüyor..
Beyni açıp "aa dur bakıyım nerde değişiklik yaptım" deme şansımız olmadığı için, etkiyi davranışlardan ölçüyorlar. 
Yani beklenen şey çocuğun rahatlamasıysa, çocuğun davranışlarının sakinlemesi terapinin faydalılığını ölçmenin en geçerli yolu oluyor..
İşte bu sebeple davranış bilimleri ile yakından ilgili bu terapi yöntemi.

Dünyada durum şu:
Ergoterapistler(occupational terapistler)  okulda çok iyi davranış analizi yapmayı öğreniyorlar.. 
Fizyoterapistler ise meslekleri gereği davranış analizi konusunda okulda ciddi bir eğitim almıyorlar.. 

Bu sebeple Ergoterapistlerden Duyusal Bütünleme terapisi almak daha mantıklı gibi görünüyor..

Terapi sonucunu davranışla ölçmek benim mantığımla da birebir örtüşüyor.. 

Çünkü terapinin ismi ne olursa olsun sonucu çocuğun davranışlarındaki değişimle ölçemiyorsam, üzgünüm sonuç çok da yeterli görülmüyor..

5 duyu organımız, haliyle 5 duyu sistemimiz var biliyosunuz.. 
Dünyayı sadece bu 5 duyu sistemiyle algılıyoruz sanıyosanız yanılıyorsunuz:)

2 duyu sistemimiz daha var.. Vestibuler sistem ve Proprioseption:)
Biri hareketin yönünü ve şiddetini anlamımızı sağlıyor.. 
Diğeri ise vücudumuzu en uygun şekilde pozisyonlamamızı sağlıyor..

Yani ennn temel haliyle, hayatta kalmamıza uygun olarak tasarlanmış bir yapının parçaları bu sistemler..
Yiyecek bulmamıza ve yememize, tehlikeyi algılamamıza ve tehlikeden kaçmamıza.. Böylece hayatta kalmamıza yarıyorlar..

Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinden anlatacak olursak..
(Aile eğitimlerimize katılanlar bilir :))
Fiziksel ihtiyaçlarımızı gidermemize, güvenliğimizi sağlamamıza, sevip sevilmemize ve en son olarak da hayatta başarılı olmamıza yarıyor bu duyu sistemleri..
Neden mi?
Piramidin aşağısında fizyolojik ihtiyaçlar kısmında bu temel duyular büyüüük rol oynuyor da ondan!
Binanın temeli sağlam olunca herşey olması gerektiği gibi gelişiyor zaten..
Piramidin en tepesinde akademik başarı, davranış ve yaşam becerileri yer alıyor..
Tepeye ulaşmak için aşağıyı düzgün inşa etmeliyiz..

Peki ya düzgün gelişmediyse napıcaz?

Sistemi rayına sokacak doğru uyaranları, doğru şekilde, doğru hızla ve doğru yoğunlukla düzenli olarak çocuğun sistemine soktuğumuzda sistem doğru hareket etmeyi başarıyor.. İşte zaten buna terapi süreci deniliyor:)
Ancak terapi seansındaki bu etki kısa süreli oluyor..

Etkiyi uzun süreli kılmak için aynı işlemi düzenli olarak, sık tekrarlar ile yapmak gerekiyor.. O zaman hücrenin şekil verilebilirlik özelliği (nöroplasticity)  devreye giriyor ve etkinin kalıcı hale gelme ihtimali artıyor.. 

Sistem bir kere rayına girdiğinde sonuçları, çocuğun davranışlarını olması gerektiği gibi düzeltmesinden anlayabiliyorsunuz zaten:)

Ben bu bilgilerin pek çoğunu normal gelişim gösteren çocuklarda kullanmak için dinledim. Ağlayınca neden sarılırız? Sebebini öğrenmiş oldum mesela. Ya da öfke nöbetine giren çocuğu sakinleştirebilmenin onlarca yolu daha varmış çözmüş bulunmaktayım🤓 
Peki bir diğer soru..
Terapi özel gereksinimli çocuklar için çare mi?

Bunun cevabını yine beynimizin sınırları ile açıklayabiliriz..

En zordan kolaya doğru gidelim..

Birşey tamamen yok olmuşsa, onu yeniden inşa etmek pek mümkün değil..Ama bilim adamları deniyor.. (örn:kök hücre tedavisi)
Ancak birşey sadece kırılmışsa ya da bozulmuşsa, onu düzeltmek ya da tamir etmek mümkün:) Çünkü beynin noroplasticity özelliği buna imkan sağlıyor. 
Bizim çalıştığımız çocuk bunlardan hangisine daha yakın bir örnekse, tedavi o kadar mümkün oluyor..

Yani çare demek çok zor ama sağlam bir temel için ihtiyacımız olanı, büyük ölçüde bize veriyor diyebiliriz..

Yani rehabilite etmek, iyileştirmek mümkün..

Tabi bu tamamen benim yorumum..
Fazla iyimsersin diyenler olacaktır tabiki..
Ancak birinci grupta değilse, yani tamamen yok olmamışsa hala şansımız var demektir!
Bunu sağlayan her bilimsel yöntem kabulumüz..

Umut ediyoruz.. 
Ve bilimsel gelişmelerden maksimum faydalanmaya çalışarak hareket etmeye çalışıyoruz.. 
Merak edenler için de bir not düşmüş olayım.. Bizim Danışmanlık Merkezimizdeki ekibin çılgın enerjisi bu inancımızdan kaynaklanıyor:)))
Neyse konumuza geri dönelim..

Şimdi size bir soru..
Henüz kendini besleyecek bir besine karşı, uygun reaksiyon(adaptive response) geliştirmeyi başaramamış bir birey için piramidin üst kısımlarına ulaşmak mümkün mü?

Evet evet yiyecek seçen çocuklardan bahsediyorum.. Katı gıdaya geçemeyenler hani..
 Çocuk daha ağzının içindeki reseptörlerden doğru yanıtı almayı başaramıyorsa.. Yani yediği şeyin tadını ve dokusunu algılayamıyorsa.. 
Onu sevseniz de öpseniz de dövseniz de sövseniz de yiyemeyecektir! 
Henüz bunu yapamayan çocuk için piramidin taaa tepesinde bi yerlerde bulunan "konuşma" becerisinin gelişmesini bekliyoruz. 

Ne büyük saflık!!!

Peki ne yapmak lazım? 
En çabuğundan ona normal gelişimde ihtiyaç duyduğu davranışları oluşturmasını sağlayacak sağlıklı yollar bulmak lazım.. 
Bulunca sık tekrarlarla uygulatmak ve bu uygulamanın, ailenin uygulayacağı kısmını sık sık evde uygulamak lazım.. 

Ben buna inanıyorum! 

O zaman ne olacak? 
Binanın temeli sağlamlaşacak.. Zamanla köfteyi ağzında çevire çevire yiyen o dil, anlamlı seslerden kelimeler oluşturmaya başlayacak.. 

O zaman piramidin yukarılarına çıkma zamanıdır:)
Aynı şey kalem tutma becerisi, okuma becerisi için de mümkün..

Ergoterapistlere göre, bunun gibi pek çok becerinin temelini duyusal bütünleme çalışmaları kolaylaştırıyor..
Bence de bu mantıklı.. Temeli sağlam attıktan sonra, eğitimden faydalanmak gerekiyor.. Temeli sağlam atmadan verilen eğitim çocuğu bir noktaya kadar geliştşrebiliyor.

Nereden başlayacağınızı merak ediyorsanız, bir Ergoterapistten değerlendirme randevusu almanızda fayda var. 

O size süreçleri tamamen anlatacaktır. 

Ergoterapistler çocuğun çevresini, ailesini ve kendisini bir bütün olarak değerlendiriyorlar. Çocuğun fiziksel ve bilişsel fonksiyonlarını da bir bütün olarak değerlendiriyorlar. Gerekirse ilgili uzmanlardan destek alıyorlar ve size bütün bir resim sunuyorlar:) O resim üzerinden hareket etmek size yıllar kazandırabilir..

Bunu ücretsiz olarak üniversitelerin Ergoterapi bölümüne başvurarak yapabilirsiniz..

Ya da Damla Eğitim Danışmanlık Merkezinden danışmanlık alabilirsiniz..
www.damlaegitimdanismanlik.com

Şimdilik bu kadar bilgi teknik verebileceğim..

Bu bağlantıların detaylarını merak eden ailelerimiz için en doğru yol, aile eğitimlerimize katılmak..

Size tavsiyem, sık sık facebook sayfamızdan aile eğitimlerimizin güncel halini takip etmeniz.. 
"Özel Çocuğumun Özel  Koçuyum", "Beyin Nasıl Öğrenir" ve "Beyin ve Davranış" "Çocuğumun Koçuyum" aile eğitimleri  size yardımcı olacaktır .. 
"Duyusal Bütünleme sorunu yaşadığımızda başımıza neler gelir" merak edenler için,

Benim "Duyularımın Bütünlüğüne Kurban Olayım" isimli yazımı da bu blogdan okuyabilirsiniz..
Herkese gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum..

Sevgiler..

İlgililere Notlar:
Organizasyonu yapan firma adı: 
Pediatrik Terapi Organizasyonu
Hocayla ilgili detaylı bilgi ise şu linkte bulunuyor:
http://ot.usc.edu/faculty/directory/Stefanie_Bodison


Yorumlar

  1. Bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekür ederiz. Kaç gündür bu yazıyı bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklediğinizi biliyorum.. İçime dert oldu.. Yazdım sonunda:)

      Sil
  2. Siz ve ekibinizden her şehire birer tane kopyalasak.. Kök hücreyle bu mümkün olur muki?:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok biz almayalım:) sizi Ankara'ya bekleriz.. Sevgiler:)

      Sil
  3. evet siz ve ekibinizden her ile hatta ilçeye lazım

    YanıtlaSil
  4. Size bayılıyorum damla hanım:) oğlum ve kocamla tüm ilişkimiz düzenr girdi sayenizde. Herşey yerli yerine oturdu sizin deyiminizle. Sizden uzaktayız ama yazılarınızla bizi aydınlatmaya devam ediyorsunuz. Saolun . Hatice ö.

    YanıtlaSil
  5. Yazılarınızı okuduktan sonra bu kadar genç olduğunuza çok şaşırdım. Nasıl bir birikimdir bu. Keşke Hatayada gelseniz. Daha sık yazın ne olur burada sizi sıkı takip eden bir anneler gurubu var:)

    YanıtlaSil
  6. Damla Hanım Merhaba,
    25 yaşında, yaklaşık 20 yıldır Ankara'da özel eğitime devam eden, bu güne kadar tam olarak teşhis konulmamış, başlangıçta ince motor sorunları ve bazı tikler ile ortaya çıkmış sonrasında özel öğrenme güçlüğü ile toplumsal bakış açısı ve bu durunmdaki çocuklara nasıl davranılacağını ve nasıl eğitileceğini bilemeyen ülke gerçeklerinin arasında sıkışıp kalmış, büyüdükçe faklılığını farketmenin etkisiyle psikolojik davranışlarında yardıma ihtiyaç duyan biri haline gelmiş bir kız çocuğu babasıyım.
    25 yıldır canınızın bir parçasına karşı kalbinizin bir yerlerinde duran sızı, özellikle yapılacak birşey varmı acaba ? neyi yapmadım ? ne yapabirim gibi içinizi kemiren sorular olarak karşınıza çıktığı için sürekli bir araştırma içersinde oluyorsunuz.
    Fakat bugüne kadar yaşadıklarımızdan ve benzeri sorunları yaşayan birçok kişiden edindiğimiz izlenim, tedavi olarak ortaya atılan birçok yöntemin çoğunlukla kandırmacadan uzak para tuzağı şeklinde olmasıydı.
    Sizden samimiyetle öğrenmek istediğim; Duyusal Bütünleme Terapisinin kızıma bir faydası olabilirmi? ne yapmamız ve nereye başvurmamız gerekir.?

    Teşekkürlerimle...........

    YanıtlaSil
  7. Merhaba damla hanim bende bu egitimi almak istiyorum yardimci olabilirmisiniz bu konuda teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  8. Merhaba ben bu yaziyi yeni gordum 5yasinda otizmli bir oglum var surekli arastiriyorum bu tedaviyi de denemek istiyorum istanbulda yasiyorum burda onerebileceginiz bir yer varmi lutfen yardim edin cok caresiz hissediyorum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim:)

Popüler Yayınlar