Yeme Becerisi Notları-Mutlu Kaktüs Mobtessori Okulu

Selam🌸
Şu cümleler tanıdık geldi mi?
"Benim oğlan çok yemek seçiyor, Kızımın arkasından koşturarak köfte yedirmem bitecek mi? Daral geldi wallahi bu çocuğun iştahsızlığından.. Hiçbirşey yemiyor..Ne yapsam olmuyor.."

Ben de çok duyuyorum.. 😊

Peki ne yapalım? Hadi biraz sistemli olarak ele alalım şu konuyu😊 
Emme dönemi bittikten sonra yaptığımız bulamaçları yalaya yuta yiyen çocuklar, birden bire neden yemekleri reddetmeye başlar?

Sebebi çok basit..Anne sütünden sonra yeni tadlar dokular enteresan gelir.. 

Ancak yeni tadlar dokular denedikçe ağız içindeki tad alma reseptörleri gelişir olgunlaşır ve daha önce farketmediği aromaları farketmeye başlar..

Kimisini beğenir kimisini beğenmez.. "Bizim her sevdiğimiz şeyi çocuklarımız sevmek zorunda değildir" sonucunu idrak etmemiz gereken dönem tam da bu dönemdir😊

"Nesini sevmediki canım, mis gibi dolma işte" demekten daha iyi çözümler üretebiliriz belki de😊

Peki neden sevmez çocuk bu yeni tadları?
Aroması yoğun gelmiştir salçanın, tereyağı fazla baskındır kurabiyenin, farketmiştir omletin içindeki peyniri uyanan reseptörleri sayesinde😊

Sadece ağız içi reseptörler gelişmiyor bebekler büyürken.. Koku duyusu da tad almayı önemli ölçüde etkileyen bir faktör. Mesela mantının üzerindeki nanenin kokusu fazla gelmiştir demek istiyorum😊

Peki ne yapacağız? Kendi haline mi bırakacağız? Bu da mümkün.. Su akar yolunu bulur.. 

Ama ya bulmazsa? O zaman yavaştan yeme davranışını şekillendirmeye ne dersiniz?

Peki başlıyoruz o halde..🤓

Gözlem:
Öncelikle çok sağlam gözlem yapmak gerekiyor. 👁👁

Hiç denemeden direk reddediyorsa davranışsal bir durum.. Aşama aşama yeni tadlar denemeye ikna etmek gerek o arkadaşı.. 🍓🍇🍅🍍🍑

Ancak tadına ya da kokusuna bakıp reddediyorsa ya da görüntüsüne bakıp.. O zaman duyusal işlemlemede, beyninin o yemeği reddetmesini sağlayan bir tepkime oluyor demektir. 🍵🍖🍠🍍🌽🌶

Her ikisi için de çözüm var merak etmeyiniz😊

Çevre Düzenlemesi:
Nerede yemek yiyor çocuğumuz?

Bazı mama sandaliyelerinde çocuk masaya tam konforlu ulaşamıyor.. Ya da arkaya fazla kaykılarak oturuyor, iyi olmuyor.. 

Benim ergonomisi sebebiyle en sevdiğim model ikea nın şu mama sandaliyesi. 



İçinde gömülüp uykusu gelmiyor.. Fazla rahat diil.. Rahat ama dik oluyor sırtı ve masaya erişimi çok uygun👍🏻 Yeni bir aparat da çıkmış ayaklarının altına destek de koyabiliyorsunuz:)

Tv var mı karşısında yemek yerken? Ya da bir ekran? Kötü bişey değil, olabilir..

Ancak her seferinde olmazsa iyi olur😊 3 de 1 olur.. Dışardayken olur.. Evde olur ama sık olmaz.. Bunu rutini haline getirmek uyuşturuyor çocuğu.. Henüz tv karşısında yemek yerken çatal kaşık kullanıp ağzını denk getirip dökmeden yiyen çocukla tanışmadım😊
Özellikle 12 aydan sonra şuna iyi cevap vermek lazım, "Amacımız ne?" Doyurmak mı? Yeme becerisi kazandırmak mı?

Sadece doyurmayı amaç edinince tv karşısında, süper steril ıslak mendiller eşliğinde ağzına akıtı akıtıvermek iyi bir yöntemdir. 

Ancak yeme becerisi kazandırmak ve hayatı boyunca hiçbir ortamda aç kalmamayı öğretmekse amacımız, malesef çuvallamış oluyoruz öyle yapınca😔

Bazı bakımverenler çok sever öyle hijyenik yedirmeyi.. Çocuk ne kadar sakin (pasif) o kadar iyi.. Ağzını açsın yeter😒 
Kendini yiyip bitirir anneler, ama işte.. Hani iş ve bebek dönemi.. Pek birşey gelmiyor elinden insanın anlıyorum.. Yine de bırakmaz benim danışanlarım  mücadeleyi.. 🤓👍🏻

Peki ekrana alıştıysa nasıl azaltırız? Biz biraz aktif olarak dikkati üzerimize çekebiliriz başlangıçta, ağlatmadan.. Biraz maymunluk yaparak🙈🙉 Şunu da yiyelim açacağım diyerek.. Önce 3 kaşıktan sonra açıp, sonra 5 kaşıktan sonra açıp en sonunda bitince açacağım diyeceğimiz bir süreç geçirebiliriz. Madem ekranı çok seviyor, bu çok sevdiği şeye ulaşmak için yiyecektir. Ancak bu sürdürülebilir değildir. Bu nedenle bunu yaparken ekran olmadan da yiyebildiğini ona ihtiyacı olmadığının farkındalığını çocuğa sağlamak önemli:)

Sofrada hepbirlikte oturalım diyoruz hep😊Ama mümkün olmuyor.. Ben sofrada hep beraber oturmamız mümkün değilse bile, mutlaka çocuklara bişey yedirirken kendime de koyarım. Bir ben yerim, bir ona yediririm. Önce o sonra ben diil.. Bi tane de ona kaşık veririm ki aralarda o da yemeğini yiyebilsin beni bekleyip sabırsızlanmasın.. Ben yerken koklarım yemeği tek tek kaşığı alırım ve tadını anlamaya çalışırım. Yavaşça yaparım bunu keyfini çıkarırım. 

Önce o doysun sonra ben deyince, o zaman egosu müthiş besleniyor çocukların.. Ego yerine özgüvenin gelişmesini istediğim için sohbetli, muhabbetli.. Yemeğin tadını aldığımı belli eden mimiklerle dolu bir iletişim şekli kullanırım.. Ve hep yaptıklarımı seslendiririm.. Kendimi pekiştirerek model olurum.. 

Konuşmadığı dönemde bile sohbetler inanın çok işe yarar.. Alp'e yemesi için hiç yalvarmadım ben.. Ancak hatırı sayılır bir yemek seçiciydi kendisi..

Çevre planlamasında bir başka önemli konu da eğlenceli renkli özenli tabaklar bence🍽
Ben evde de, danışmanlıkta yeme becerisi çalıştığımız minnaklarda da hoş sunumlu yemeklerin başlangıç için mühim olduğunu düşünüyorum.. 


Okulda ve danışmanlıkta daha sonra sorunsuz itirazsız yemeler başlayınca normal tabaklara, tabldotlara geçişi yapmadan bırakmayız o ayrı.. Hayat renkli tabaklardan ibaret değil tabi.. 

Ancak başlangıç için çekici gelmesini istediğimiz yiyecekler sunuyorsak görsel olarak çocuğa hoş gelmesi önemli😊

Çevre düzenlemesi konusunu bitirmeden önce son öneri de koku ve sesle ilgili.. 

Bazı çocuklar çok sesli kalabalık ve uğultulu yemekhanelerde gerilirler😁Gerginken uyumanın mümkün olmadığı gibi yemek de mümkün değildir.. Çünkü merkezi sinir sistemi miğdeyi neredeyse direk etkiler.. Böyle ortamlarda tepki gösteriyorsa sakin bir köşede yedirmeye çalışmak iyi olur veya eline sırtına ten teması iyi gelir

Bu mümkün değilse, çocuğu arkası duvara gelecek şekilde köşe bir yere oturtmak da oldukça faydalıdır.

 Sesli uğultulu ortamda arkadan bir tehdit gelmeyeceğini anladığında sese rağmen odaklanıp yemesi kolaylaşabilir..
Bunu ekip arkadaşlarımla defalarca denedik hep işe yarar bu taktik.. Okuldaki yemekhanemizde sesli konuşan bağıran arkadaşlar varken panikleyenleri hemen görür ve duvar kenarına oturtur öğretmenleri.. Anında sakinleşir ve yemeye devam ederler😊 

Sonraki günlerde işitsel hassasiyeti olan bu minnaklar kendilerini korumak için mümkünse duvar kenarına kendi gider oturur ve keyifle yer yemeğini.. Bu da ona gürültüyle başa çıkabilmenin ilk aşamasını öğrettik anlamına gelir.. Bizden "aferin" dolu bir bakış gelir güzel öğretmenine.. Bilirler öğretmenlerimiz o bakışı💕

Bulunduğumuz mekandaki koku da önemlidir çoğu çocuk için.. Benim oğlum Alp, tatil köylerinde restorantta yemek kokarsa ve uğultuluysa hayatta yemezdi küçükken.. Şimdi mini lavanta/vanilya vs gibi kokular taşıyorum yanımda. Pıt pıt sıkıyorum el bileklerine onların kokusu yemek kokusunu bastırdığı için rahatlayıp yiyor yemeğini😊 Okulda da çok kullandığımız bir taktiktir..

Zamanla bu duvar kenarı oturmaları, bileklere koku sıkmalar azalmalı tabi.. Ki azalacaktır herşey yolundaysa😊 Çünkü beyin, kokulu ve sesli ortamda bu taktiklerle sık tekrarlar halinde rahatlayarak yemek yiyebilme deneyimini gerçekleştirecektir. Zaman içinde bu normalleşecek, kişi duvar kenarında oturmadan da sesli ortamda yemek yiyebilir olacaktır. Bunu beynin noroplastisite özelliği mümkün kılar. Ne harika bir beynimiz var değil mi?😀

Ancak başlangıçta ona böyle rahatlatıcı yöntemlerle kapı açmazsak rahatlamayı sağlayamaz ve yeme deneyimini gerçekleştiremez beyin. Ve yemeyi dşrek reddeder bir süre sonra.. Bu nedenle gözlem ve teknik çok önemlidir🤓

Teknik demişken, çocukların tabaklarını tıka basa doldurmuyosunuz di mi? Aman diyim.. Az az avuç içi büyüklüğünde olsun 1 porsiyonları.. Bitirdikçe yenisini istesinler keyifle.. Başarmayı tadabilmesi için ona tabağını bitirme deneyimini yaşatalım.. Bi kutlayalım onu bitirince👏🏻👏🏻👏🏻🌟

Ben yeme becerisi çalıştığım çocuklarda, ilk denemeyi bir ceviz büyüklüğünde tabağa yemek koyarak başlarım. Bitirince kocaman tebrik ederim küçük dostumu.. İlişkimizi de, onu da büyük porsiyonla germenin alemi yok.. Üstelik büyük porsiyonları bitiremeden (aslında doymuş olarak) kalktıkça, hiçbir zaman işini tamamladığını düşünmeyecek😔 Ona bunu yapmayalım.. 

Çevre planlaması tüyoları şimdilik bu kadar😊 

Şimdi biraz yöntem konuşalım:

Okulda, Evde ve Danışmanlıkta uyguladığımız özel tekniğimi açıklıyım size.. 

3 aşamalı hedef koyarız biz:
1.Aşama: Denemek\Tadına bakmak ve sonra diğerine geçmek

Biz önce diliyle tadına bakmasını hedefleriz..👅
Olmuyorsa eliyle tadına bakmasını hedefleriz yani parmağıyla yemeğine dokunmasını..👆🏻
Bu da olmuyorsa burnuyla tadına bakmasını hedefleriz.. Yani kokusuna bakmasını..👃🏻

✅Dil dene👅, reddetti.
✅O zaman parmak dene👆🏻, reddetti. 
✅Koklamadan👃🏻 diğer yemeğe geçemez. 
Ya da koklamadan kalkamaz.. 
Ya da koklamadan tv açılamaz. Bitti. Kesin ve net söyleriz kuralı. Çok inat değillerse uyum sağlarlar koklarlar👃🏻 
"Aferin hayatım, burnunla tadına baktın, diğer yemeğe geçebilirsin/kalkıp koşabilirsin/tv seyredebilirsin" deriz. 


Şimdi şunu yapabilirsin/yiyebilirsin dediğimiz şey sevdiği bişey olmalıdır. 😊

Mesela kapuskayı koklamayı veya dokunmayı veya diliyle tadına bakmayı başardı, artık pilava geçebilir. 

Ya da bir kaşık kapuska kokla/dokun/dilini değdir, bir kaşık pilav şeklinde de olabilir. 

Bunları yaparken çocuk çıkamayacağı bir mama sandaliyesinde olabilir. Ya da masada arkasına oturarak destekleriz. 

Kesinlikle onu ürkütecek/gerecek tutumda olmayız. Tehdit etmeyiz. Bağırmayız, acıtmayız. 

Not: Bazı çocukların bize veya arkadaşlarına veya kendine zarar verecek davranışları olabilir. Çığlık atma, vurma, kendini yere atma,tükürme gibi. Böyle davranışları olan bir çocuk için yeme becerisinden öncelikli olarak davranış şekillendirme çalışılması gerekir. Bunu bir uzmandan destek alarak yapmalısınız. 

Not: 
Neden eliyle ve burnuyla denemesini sağlıyoruz sizce? 
Çünkü beyin farklı duyularla, sık tekrarlarla deneyimleyip normalleştirdikçe eskisi kadar tepki vermez o yiyeceğe😋
Kanımca, bebekler yediği herşeye dokunmalıdır ek gıdaya geçişten itibaren👆🏻
Vıcık vıcık eli yemeğin içinde oldukça alışacak yeni dokulara..
Unutmayalım, ellerdeki dokunma reseptörleri ile ağız içindeki dokunma reseptörleri aynı yerden yönetiliyor beyinde😉  

Eliyle dokunamadığı bir yiyeceğe ağzıyla dokunamaz çocuk. 😊 
Bu sebeple özellikle 0-6 yaş arası minnakları, sık sık mutfağa alır yiyecekleri elleriyle hazırlaması için ortamlar oluştururuz. 


Not: Oğlumla hedef yiyecek deneme tabaklarımızı ve tüyoları, instagramda #her akşamyenibirtad #hergüneyenibirtad etiketleriyle bulabilirsiniz. 

Neyse konumuza geri dönecek olursak, 
Deneme aşamasını birkaç hafta uygularız ve diliyle tadına bakmalar 👅yoğunlukta olduğunda yavaş yavaş 2. Aşamaya geçeriz. 

2.Aşama: Yeme Başarısı
Daha önce diliyle tadına baktığı yiyecekleri artık yemesidir hedefimiz. 

1 kaşık ye, diğerine geçebilirsin/tv yi açabilirsin/kalkıp oynayabilirsin zıplayabilirsin deriz. Ve sözümüzü mutlaka tutarız.
Sonra sevdiği yiyecekle doymasını sağlamakta bir sakınca yoktur. Amacımıza ulaştığımız için doyurabiliriz çocuğumuzu gönlümüzce.. Abartmadan tabi🙄😌

Bir hafta sonra 2 kaşık, 5 kaşık, 7 kaşık, 8 kaşıktan sonra diğerine geçebilir/evdeyse tvyi açabilir/ yer müsaitse kalkabilir. Artık istediği ve söz verdiğiniz her neyse yapabilir. Mesela 7 kaşık yiyen bir çocuğa dondurma sözü veririm ben arkadaş😊🍨

Böyle böyle bir bakmışsınız harika yiyor. Bu kaşıkları yerken oyuncul olmak, iletişimde kalmak gülümsemek sohbet etmek candır😊💕 Okuldaki öğretmenlerimiz hedeflerine ulaşmayı iyi öğrendiler.
Ellerinden hiçbir minnak kurtulmuyor. Kendileriyle gurur duyuyorum.🙏🏻💙

3.Aşama:Bitirme Başarısı

Yukarıda anlattığım gibi 7 kaşık hedefinde seyreden bir çocuğun tabağına tepeleme yemek koymak ayıptır bizce😊. 

Yeni başlayan eğitmenlerimiz bunu bilmeden yapıyor bazen.. Çok büyük tepki gösteririm bilirler😡

7 kaşıksa 7 kaşık koyarız tabağa.. Ve artık deriz ki bitirip diğerine geçebilirsin..

Bitirdiğinde çocuğun suratındaki ifade muhteşemdir😊 

"Bitirmeyi başardım ben Damla öğretmenim..
Bitirdim Damlaaa 
Damla baak bitti"
En sevdiğim cümleler yemek saatlerinde💕 
Çoğuyla okula başlayınca bu çalışmaya ben başlayıp öğretmenine devrediyorum.. 

Asla yalvarmayız çocuğa.. Peşinde koşturmayız.. 

Doymaktan bahsetmedim hiç farkında mısınız? Çocukların beyni özellikle 12 aydan sonra aç kalmamak üzere tasarlanmıştır.. İhtiyacı olan yemeği gösterir, anlatır, gerekirse gider arar bulur ve yer. Doyar😊

Bizim görevimiz 12 aya kadar doyurmak.. 12 aydan sonra nasıl doyacağını ona öğretmekten ibaret unutmayalım bunu.. Öğretirsek kreşte de, tatilde de, evde de doyar. 

Ne yediğini anlatmaz normalde çocuklar okulda.. Ama bizimkiler anlatır çünkü her yemeği bitiriş bir başarıdır ve diğer yemeği kazanırlar.. Bu çok güzel gelişmeyi unutmaz ve evde anlatırlar😊

Köfte bitince makarna kazanırlar, makarna bitince kavun. Ve hepsi bitince  hala yer varsa ekmek kazanırlar😊 Ekmek baştan verilirse tahmin edersiniz ne olur😁 

Okulumuzdaki çocuklar yeni yiyecekleri bu yöntemlerle tadarlar, yerler ve bitirirler.. Zamanla.. Sabırla💕

Bizim okulda çocuklarımız açık büfe şeklinde duran yemekleri alır, bitirir ve diğerine geçerler.. Yemeğin başından beri açıkbüfede duran o ekmeği kazanarak almanın keyifini görmelisiniz😎 

Bitince tabaklarını kendileri kaldırırlar.. Ve son kez kalktıkları yere dönüp bir bakarlar, bardak çatal kalmış mı diye.. Lokumdurlar övünmek gibi olmasın💕

Siz de evde benzer bir düzen neden kurmayasınız? İhtiyacınız olan herşey evinizde ve bu yazıda var😊📝

Ve tabi çocuğa yemek yeme becerisi öğretirken motivasyonumuz yüksek olmalı😊 
Gülümsemek mühim bir tüyo😊🌸

Sevgiler🍽






Yorumlar

  1. Çok faydalı ve kıymetli bilgiler paylaşmışsınız,emeğinize sağlık (Züleyha)

    YanıtlaSil
  2. tek kelimeyle harika bir yazı. özellikle annelere ve kreşteki eğitmenlere ders niteliğinde...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim:)

Popüler Yayınlar